En geniş tanımıyla işletme, insan ihtiyaçlarının karşılamak üzere bilgi, insan, teknoloji, finansal kaynak vb. güncel üretim faktörlerini en etkin ve verimli bir şekilde kullanarak öncelikle uzun dönemde kâr, süreklilik ve sosyal sorumluluk amaçlarını yerine getirmek, ekonomik mal ve hizmet üretmek için kurulmuş ekonomik birimlerdir.
İşletmelerin bazı temel amaçları vardır. Bunlar;
• Kâr sağlama
• Sosyal sorumluluk üstlenme
• Devamlılık sağlama
Çoğu işletme, işletme sahiplerine bir getiri sağlamak için vardır ve kâr potansiyeli girişimcilik faaliyeti için temel bir güdüdür. İşletmeler daha geniş bir toplumda kilit bir rol oynamaktadır. Özellikle de;
İstihdam yaratmak ve sürdürmek & insanların becerilerini geliştirmek
Araştırma ve geliştirme (AR-GE) ve yeni ürünler yoluyla inovasyonu teşvik etmek
Ülkenin altyapısına katkıda bulunmak
Kazanılan karlar üzerinden vergi ödemek ve devlet adına vergi toplamak
Yatırım getirisi sağlayarak zenginlik yaratmak

Kaynak: http://dx.doi.org/10.13140/RG.2.1.4614.0642
İhtiyaç
İnsanlar, yaşamlarını sürdürebilmek ve mutlu bir yasam sürebilmek için çeşitli ihtiyaçlarını gidermek zorundadırlar. Bu neden ihtiyaç tatmin edildiğinde haz ve doyum, tatmin edilmediği zaman ise acı ve üzüntü veren bir duygudur.
Beğendiğimiz bir şeyi elde etmek istediğimizde ya da bir şey yapmak istediğimizde, alternatif başka bir şeye sahip olmaktan ya da başka bir şeyi yapmaktan vazgeçmemiz gerekir. Belirli bir tercih ya da davranış için vazgeçmek zorunda kaldığımız en değerli alternatif bu seçimin ya da davranışın fırsat maliyetidir. Alternatif maliyet olarak da adlandırılan fırsat maliyeti, kısaca bir kararı uygularken vazgeçilen karar şeklinde tanımlayabiliriz.

Kaynak: http://dx.doi.org/10.3390/su13168738
İhtiyaçlar, farkında olsalar da olmasalar da hedef pazarınızdaki insanların sahip olduğu eksikliklerdir.
Faydalar, insanların sahip olduğu eksiklikleri dolduracak bir ürün kullanmanın sonuçlarıdır.
Özellikler, kullanıcıların bu faydaları gerçekleştirmesini sağlayan bir ürünün yeterlilikleri veya özellikleridir.
İhtiyaç/İstek
İnsan yaşamı, varoluşumuzun dokusunu oluşturan ihtiyaçlar ve isteklerin karşılıklı etkileşimiyle karmaşık bir şekilde örülmüştür. İhtiyaçlar, hayatta kalmak ve refah için temel gereklilikleri temsil eder ve yiyecek, su, barınak ve giyecek gibi temel unsurları kapsar. Bunlar kültürel sınırları aşan ve insan varlığının temelini oluşturan evrensel sabitlerdir. İhmal edilmeleri fiziksel sağlık ve genel istikrar için tehdit oluşturabileceğinden, İhtiyaçların ele alınması çok önemlidir. Öte yandan, istekler yaşamın gerekliliklerinin ötesine uzanır ve varoluşumuzun kalitesini artıran arzu ve tercihleri temsil eder.
İhtiyaçların Özellikleri
1.Temel Olma: İhtiyaçlar hayatta kalmak ve refah için temeldir. Gıda, su, barınma ve sağlık hizmetleri gibi temel insani gereksinimleri ele alırlar ve bunlar olmadan bireyler yaşamlarını sürdüremezler.
2.Evrensellik: Temel ihtiyaçlar kültürel, coğrafi veya sosyal farklılıkları aşarak tüm insanlar için ortaktır. Geçmişleri ne olursa olsun, insanlar ortak bir dizi temel gereksinimi paylaşırlar.
3.Öncelik: İhtiyaçlar isteklerden daha yüksek bir önceliğe sahiptir. Yaşamın sürdürülmesi ve temel düzeyde sağlık ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıdıklarından, istekler ele alınmadan önce yerine getirilmelidirler
4.Sabitlik: İhtiyaçlar zaman içinde devam eder ve dış faktörlerden kolayca etkilenmez. İhtiyaçların temel doğası tutarlı kalır ve insan varlığı için istikrarlı bir temel sağlar.
İsteklerin Özellikleri
1.Zorunlu değildir: İstekler, temel hayatta kalmanın ötesine geçen arzulardır. Kültürel, kişisel ve durumsal faktörler isteklerin çeşitliliğini etkileyerek onları öznel ve çeşitli hale getirir.
2.Çeşitlidir: İstekler bireyler ve toplumlar arasında önemli farklılıklar gösterebilir. Kültürel, kişisel ve durumsal faktörler isteklerin çeşitliliğini etkileyerek onları öznel ve çeşitli hale getirir.
3.Trendlerden Etkilenir: İstekler genellikle mevcut trendlerden, modadan ve toplumsal normlardan etkilenir. İnsan arzularının dinamik doğasını yansıtan dış faktörlere bağlı olarak hızla değişebilirler.
4.Özneldir: İsteklerin algılanması özneldir ve kişiden kişiye değişir. Bir bireyin istek olarak gördüğü şey bir başkası için bir gereklilik olabilir, bu da istekleri son derece bireyselleştirir.
Tercih ve Fırsat Maliyeti
Bir mal veya hizmetin insan ihtiyacını giderme hassası veya kalitesidir. Bir ihtiyacın tatmini bahis konusu olduğu için, iktisatta, ihtiyacı gideren bu mallar arasında sağlık ve moral yönünden bir ayırım gözetilmez. Diğer deyişle, açlığı gideren ekmek ve sağlık ihtiyacını karşılayan doktorun hizmeti ne kadar faydalı ise, insan sağlığına zararlı olduğu bilinen sigara da – bir arzuyu cevaplandırdığı için – aynı şekilde faydalı sayılır.
Rekabet
Ticarette rekabet, benzer ürünler satan ve/veya aynı hedef kitleyi hedefleyen şirketler arasında daha fazla satış yapmak, geliri artırmak ve diğerlerine kıyasla daha fazla pazar payı elde etmek için yapılan mücadele veya yarıştır.
Doğrudan rakipler, aynı hedef kitleye aynı ürün veya hizmetleri satan markalar veya işletmelerdir.
Dolaylı rakipler ise aynı olmayan ancak aynı tüketici ihtiyaçlarını karşılayan ürün veya hizmetler sunar. Dolaylı rakiplere harika bir örnek olarak iki farklı tarzda restoran verilebilir.
İkame rakipler, hedef kitlelerinin ihtiyaçlarını daha iyi karşılayan yeni ürün veya hizmetler üreterek mevcut kuruluşların yerini tamamen alma yeteneğine sahip marka ve işletmelerdir.
Ekonomik Döngü

Girişimci
“Entrepreneur” terimi 1800’lerin başında Fransız ekonomi filozofu Jean-Baptiste Say tarafından ortaya atılmıştır.
Girişimci, yeni bir iş kuran, risklerin çoğunu üstlenen ve ödüllerin çoğundan yararlanan bir bireydir. Girişimci genellikle bir yenilikçi, yeni fikirlerin, malların, hizmetlerin ve iş veya prosedürlerin kaynağı olarak görülür.
Girişimciler, ihtiyaçları öngörmek ve iyi yeni fikirleri pazara sunmak için gerekli beceri ve inisiyatifi kullanarak her kapitalist ekonomide kilit bir rol oynarlar. Bir girişimin risklerini üstlenerek başarılı olduğunu kanıtlayan girişimciler, kâr ve sürekli büyüme fırsatlarıyla ödüllendirilir. Başarısız olanlar ise mali kayıplarla karşı karşıya kalır ve piyasadan çıkabilirler.
Girişimcinin Özellikleri
•Motivasyon ve Tutku
•Sabır
•Çok Yönlülük
•Esneklik ve Açık Görüşlülük
•Yenilikçi ve Yaratıcı Olma
•Risk Alma Toleransı
•Vizyon Sahibi Olma
•Kararlılık
•Sürekli Öğrenme Eğilimi (Yılmama)
Girişimci vs. Yönetici
Girişimci, bir iş fikrinin peşinden gitmek için risk alabilecek beceri, fikir ve cesarete sahip kişidir. Yönetici ise bir kuruluşun işlevlerini ve operasyonlarını yöneten kişidir. Bir girişimci ve bir yönetici arasındaki önemli fark, bir kuruluştaki rolleridir.
Bir girişimci bir şirketin sahibiyken, bir yönetici şirket çalışanıdır. Girişimci, işletme için finansal riskler alan bir risk alıcıdır. Bir yönetici risk almaz ve işletmenin statükosunu korumaya çalışır.
İşletmelerin Fonksiyonları

İşletme Çevresi

Mikro/Yakın Çevre
Tüketiciler: Pazar, bir mal veya hizmeti satın almak isteyen ve satın alma gücü bulunan tüm kişi, grup ve örgütleri ifade eder. Pazar türleri tüketici pazarları, kullanıcı pazarları ve uluslar arası pazarlar olmak üzere üç grupta toplanır. Tüm bu pazarlarda yer alan mal veya hizmetlerini tüketen kişi veya gruplardan oluşan tüketicilerin özellikleri analiz edilmelidir ve tüm değişme ve gelişmeler sürekli gözden geçirilmelidir.
Rakipler: Genel olarak rakiplerin analizi yapılırken aşağıdaki unsurlar göz önünde bulundurulur:
•Rekabet yapısı ve rakiplerin analizi
•Rekabet üstünlüğü
•Stratejik gruplar
•Pazar payı
•Piyasaya giriş ve çıkış engelleri
Satıcılar: İşletmeye hammadde, yarı mamul, enerji gibi her türlü girdiyi temin eden kişi veya örgütlerdir.
Finansal Kuruluşlar: Bankalardan alınacak krediler, borç sermayeler ve ticari borçlanmalar, işletmenin ihtiyaç duyduğu zaman müracaat edebileceği fon kaynaklarındandır.
Sendikalar: İşçilerin ekonomik ve diğer şartlarını iyileştirmek amacıyla kurulmuş, üyeliği ve üyeler arası dayanışmayı esas alan kurumlardır.

Uzak Çevre
Sosyo-Kültürel Çevre: Sosyo-kültürel çevre bireylerin tutum ve davranışlarından yaşam tarzlarına, aile yapılarından değerlerine, tüketim kalıplarından boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarına kadar çok geniş bir ölçekte pazardaki tüketicilerin yaşamlarını ve davranışlarını yönlendiren faktörleri içerir. Bu değerler toplumdan topluma değişebilmekte, farklılık gösterebilmektedir.
Sosyo-kültürel faktörler de hayata dair her şeyde olduğu gibi zamanla değişim gösterebilir. Bu değişim diğer çevresel faktörlerdeki değişime oranla daha yavaş gerçekleşir. Sosyo-kültürel faktörlerdeki değişim, zamanla tüketicilerin yaşam tarzlarında ve satın alma davranışlarında da yeni bir takım trendlerin doğmasına neden olur.
Demografik Çevre: Demografi; yoğunluk, yaş, cinsiyet, ırk, uğraş, yerleşim ve büyüklük gibi istatistikler açısından insan nüfusunun çalışılmasıdır. Bu bağlamda, bir ülkenin, bölgenin, pazar bölüm veya bölümlerinin nüfus yoğunluğu, yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, eğitim düzeyi, meslek dağılımı, doğum ve ölüm oranları, evlenme ve boşanma oranları gibi etmenler demografik faktörleri oluşturmaktadır.
Ekonomik Çevre: Ekonomik faktörler, ülkedeki ekonominin durgunluk dönemi, gelişme dönemi veya kriz döneminde olup olmamasıyla ilgidir. Ekonominin içinde bulunduğu dönem, tüketicinin satın alma gücünü ve harcama kalıplarını etkilemektedir. Tüketicide meydana gelen bu değişim, doğrudan işletmelerin pazarlama programları üzerinde de etkili olmaktadır.
Teknolojik Çevre: Teknoloji işletmeleri üç yoldan etkileyebilmektedir
• Tamamen yeni endüstriler ortaya koyarak (Örneğin: daha önce olmayan lazerlerin ortaya çıkışı)
• Var olan endüstrileri radikal bir şekilde değiştirerek ya da ortadan kaldırarak (Örneğin: Bilgisayarın ortaya çıkması ile daktiloların üretimlerinin bir anda kesilmesi ve daktiloların işlevselliğini kaybetmesi)
• Yeni teknoloji ile ilgili olmayan pazar ya da endüstrileri teşvik ederek (Örneğin Mikro dalga ışınlarının kullanımı ile mikro dalga fırınların üretilmesi ve normalde bu konuda ilgisi olmayan ev kadınlarının da bu yeni ürün ile konuya dâhil olması)
Siyasi/Politik Çevre: İşletmelerin faaliyette bulundukları ülkelerin, merkezi ve yerel resmi makamları ile bu makamlara bağlı kuruluşların siyasi otoritelerini sağladıkları ve kullandıkları, idari sistemler ve siyasi unsurlardan meydana gelen platform politik çevreyi oluşturmaktadır. Ülkede yer alan ve bağlayıcılığı bulunan hukuk kuralları ise yasal çevreyi oluşturmaktadır. İşletmelerin faaliyet gösterdikleri ulusal ve uluslararası pazarlarla ilişkili politik gelişmeler ve yasal düzenlemeler hiç şüphesiz ki işletmelerin bütün ticari faaliyetlerine önemli etkiler yapmaktadır.
Ekolojik Çevre: İşletme tarafından girdi olarak ihtiyaç duyulan ya da işletmenin faaliyetlerinden etkilenen doğal kaynaklar ekolojik çevreyi oluştururlar. Bir başka deyişle ekolojik faktörler, bir pazarın bulunduğu coğrafik özellikleri, iklimi, doğal kaynakları v.b özellikleri kapsamaktadır. Sonuç olarak bir yıl boyunca çok sıcak olan bir Afrika ülkesinde kazak satışının yapılamayacağı çok açıktır.
Uluslararası Çevre: Uluslararası çevre küreselleşmenin bir sonucu olarak büyük önem kazanmıştır. Dış genel çevreyi oluşturan tüm unsurlar uluslararası çevredeki oluşumlar ve değişimler açısından incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Küreselleşme dört farklı dönüşüm üzerinden karakterize edilebilir.
Bunlar;
a. Sosyal, siyasal ve ekonomik faaliyetlerin siyasi sınırları aşarak uluslararası bölgelere ve kıtalara yayılması
b. Ticaret, finans, yatırım vb. alanlarda birbirine bağımlılığın yaygınlaşması
c. Fikirlerin, bilginin, kapitalin, emtianın ve insanların ve dolayısıyla işgücünün dolaşımının iletişim teknolojileri ve ulaşım imkânlarının artması ile daha kolay hale gelmesi
d. Dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen olayın etki alanının küresel ölçekte olması
Bölgesel Ticaret ve İşbirliği Anlaşmaları
Avrupa Birliği (EU-European Union): Bütün üye ülkeler arasındaki ticari engeller kalktığı gibi, birlikteki ülkeler ortak para birimi olan “euro”ya geçmişlerdir.
NAFTA (North American Free Trade Agreement): ABD, Kanada ve Meksika arasında yapılan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’dır. Bu ülkeler arasındaki tüm ticari engelleri kaldırmış ve çok büyük bir Kuzey Amerika pazarı oluşturmuştur.
ASEAN (Association of Southeast Asian Nation): Bankok’ta Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve Singapur’un kurduğu uluslar arası bir örgüttür.
Ek olarak Dünya Bankası (World Bank), Uluslar arası Para Fonu-IMF (International Monetary Fund), Dünya Ticaret Örgütü-WTO (World Trade Organization)gibi uluslar arası kuruluşlar da küresel çevrede faaliyet göstermektedir.
Kaynaklar slaytta belirtilmiştir.
