Yönetim Yaklaşımları (Neo-Klasikler ve Sonrası)

Neo klasik yönetim düşüncesi, klasik yönetim düşüncesindeki birçok görüşü desteklemekte ancak klasik yönetim düşüncesinin ihmal ettiği insan ilişkileri konusuna önem vermektedir.

Organizasyon ne kadar iyi düzenlenirse düzenlensin onu yürütecek ve yaşatacak olan insanlardır. Fiziksel mükemmellik, uygulamada ön plana çıkan insan unsurunun etkisiyle kolayca bozulabilir. ​ Bu yüzden insan ön planda tutulmalı onun organizasyon içindeki davranışları araştırılmalı ve yorumlanmalıdır.

Organizasyonlar da değişik ihtiyaçları olan insanların bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bu nedenle organizasyonları yönetenler sadece düzgün statik organizasyonlar şekillendirmekle yetinmemeli aynı zamanda sosyal ve beşeri organizasyonu da gerçekleştirmelidirler.

Hawthorne Araştırmaları (Davranışsal Yaklaşım)

 1924-1930 yılları arasında A.B.D., Chicago şehri yakınlarında Western Elektrik Şirketi’nin Hawthorne tesislerinde yedi yıl süren araştırma Elton Mayo başkanlığında Fritz J. Roethlisberger, W.J. Dickson ve A. T. Northead’dan kurulu bir jüri tarafından yürütülmüştür.

  • Klasik teorinin akılcı-ekonomik insan modeli gerçekleri yansıtmamaktadır.​
  • ​İnsanlar yalnız maddi ödüllerle değil takdir edilme, kabul görme gibi ihtiyaçları olup bunların da karşılanmasını isterler.​
  • ​İnsanlar grup içerisindeki arkadaşlarıyla rekabet etmek istemezler.​
  • ​Maddi ihtiyaçlar kadar sosyal ihtiyaçların karşılanmasını beklerler.
  • Çevrelerindeki değişimler insanları etkiler ve insanlar bu değişime tepki gösterirler. Tepkinin derecesi o değişime verdikleri öneme bağlıdır.​
  • Yönetimin koyduğu kural ve kaidelere tepkileri kişisel olmaktan çok grup tepkisinin etkisiyle ortaya konur.​
  • ​Değişikliklerin çalışanlar için ifade ettiği anlam duygusal faktörlerle ve değer hükümleriyle karışmaktadır.​

Douglas McGregor X ve Y Kuramı

Theory X, Theory Y | MIT for a Better World

 

Teori Z

 McGregor tarafından başlanan ve daha sonraları unutulan çalışmalardan birisi de Teori Z’dir. 1970’lerde William Ouchi Tip J ve Tip A olarak isimlendirdiği iki tipi karşılaştırmaktadır. Tip J, Japon işletme modelini ve Tip A ise Amerikan işletme modelini temsil etmektedir (Ouchi, 1981).​

​Buna göre Tip A işletmeleri kısa süreli işe alımlar yapmakta, özelleştirilmiş kariyer planları sunmakta, hızlı terfiler vermekte ve bireysel karar verme ve sorumluluk almayı desteklemektedir.

Buna karşılık Tip J işletmeleri Japon toplumsal birleştiriciliğin etkisi ile bireysellikten uzak daha toplu oluşumlara gitmektedir. Örneğin bir bireyin işyerindeki çalışma arkadaşları olan topluluktan kopması zor olmaktadır. ​

AZJ
Kısa süreli istihdam ​Uzun süreli istihdam ​Yaşam boyu istihdam ​
Bireysel karar verme ​Görüş birliğine dayanan karar verme ​Görüş birliğine dayanan karar verme ​
Bireysel sorumluluk ​Bireysel sorumluluk ​Ortak sorumluluk ​
Hızlı değerleme ve terfi ​Yavaş değerlendirme ve terfi ​Yavaş değerleme ve terfi ​
Açık ve biçimsel denetim​Açık ve biçimsel denetim –Kapalı ve biçimsel olmayan denetim ​Kapalı ve biçimsel olmayan denetim ​​
İnsanların sadece iş hayatıyla ilgilenme ​İnsanların tüm yaşantısıyla ilgilenme​​İnsanların tüm yaşantısıyla ilgilenme​​

​Ouchi bu sınıflandırmaya göre Amerikan firmaları arasında Tip J özellikleri gösterenlere özel bir isim verme ihtiyacı hissetmiş ve bunlara Tip Z ismi vermiştir. Bu firmalara örnek olarak Hewlett-Packard ve Procter & Gamble’i göstermiştir.

Modern Yönetim Teorisi (1950 Sonrası)

Modern yönetimin temelini Sistem Yaklaşımı oluşturmakta ve bu yaklaşım önceki teorilerin aksine işletmeyi çevresi ile sürekli alışveriş halinde bulunan bir Açık Sistem olarak değerlendirmektedir. ​

Modern Yönetimin gelişimi ile günümüz işletmelerinin temel yapıları ortaya çıkmıştır. Açık Sistem olarak değerlendirilmenin getirdiği en büyük avantaj uyum sağlama unsurudur. ​

Modern Yönetim iki farklı teoriyi içerisinde barındırmaktadır. Bunlar;​

  A. Sistem Yaklaşımı​

  B. Durumsallık Yaklaşımı 

Sistem Yaklaşımı​

Sistem: Belirli bir çevrede, belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik birimlerin ve birimler arası etkileşimlerin oluşturduğu yapay ve doğal yapı işleyişinin bütünüdür. Sistem yaklaşımının fikir babası bir biyolog olan Ludwig Von Bertalanffy ’dir. Bu yaklaşım şirket faaliyetlerinin başarılı olarak geliştirilmesinde iç ve dış çevreyi bir bütün olarak görmektedir.

Doğal – Yapay Sistem: Büyüklüğü, amacı, yapı ve işleyişi doğa tarafından düzenlenen sistemlere doğal, insanlar tarafından düzenlenenlere yapay sistem denir.​

Kapalı Sistem: Kendi kendine yetebilen ve çevresinden kendini ayırmış olan sistemlere denir.​

Açık Sistem: Sistem ile çevre arasında enerji, bilgi ve materyal alışverişi gerçekleşen sistemlerdir.

Durumsallık Yaklaşımı

Durumsallık yaklaşımı, kendisinden önce gelen klasik ve Neo-klasik yaklaşımından farklı olarak, yönetimde “en iyi yöntem” olmadığını ve en iyinin içinde bulunulan duruma göre değiştiğini savunmaktadır. ​

Bu yaklaşıma göre “her insan ve durum farklıdır”. Dolayısı ile klasik ve neo-klasiklerin iddia ettiği gibi her yerde ve her zaman geçerli “en iyi yönetim tarzı” veya “en iyi örgüt” yoktur.  Durumsallık yaklaşımı, yönetimin evrensel olduğu düşüncesini kabul etmemekte ve her durumun, farklı bir yönetim tarzı gerektirdiğini savunmaktadır.​ Özetle her örgüt;​

İşletmenin kendi koşulları​

İşletmenin çevresel koşullar ve unsurlarla ilişkisi​

Kullandığı teknolojinin özellikleri​

Kullandığı personelin sosyo-kültürel özellikleri ile birlikte ele almak ve sorunlara çözüm aramak gerekir.

Çağdaş Yönetim Yaklaşımları​

Stratejik Yönetim

Stratejik  yönetim,  özel  sektör,  kamu  sektörü  ve üçüncü  sektörde  (kar  amacı  gütmeyen  gönüllü sektörde)  faaliyet  gösteren  tüm  organizasyonlarda  geleceğe  yönelik  amaç  ve  hedeflerin  belirlenmesine  ve  bu  hedeflere  ulaşılabilmesi  için yapılması   gerekli   işlemlerin   tespit   edilmesine imkan sağlayan bir yönetim tekniğidir. ​

Bu tanım içerisinde;  Vizyon,  Misyon,  Strateji  ve  Aksiyon olmak üzere dört unsur yer almaktadır.

Vizyon:  Geleceğe  yönelik  gerçekleştirilebilir amaç ve hedefleri ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle,  vizyon,  organizasyonun  ulaşmak  istediği geleceğin bir resmidir.​

Misyon:  Gelecekte  ulaşılması  istenen  hedefe (vizyona)  yönelik  görev  ve  kararlılık  ifadesidir. Misyon,  organizasyon  açısından  “biz  niçin  varız?” sorusunun yanıtıdır.​

Strateji: Geleceğe nasıl ve hangi yollardan ulaşılacağını gösteren genel bir planlamadır.​

Aksiyon: Belirlenen stratejiler çerçevesinde izlenecek yollardır.

Toplam Kalite Yönetimi

Toplam kalite yönetimi ya da kısaca TKY; müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kullanılan insan, iş, ürün ve/veya hizmet kalite gereksinimlerinin, sistematik bir yaklaşımla ve tüm çalışanların katkıları ile sağlanmasıdır. Bu yönetim şeklinde uygulanan her süreçte tüm çalışanların fikir ve hedefleri kullanılmakta ve tüm çalışanlar kaliteye dahil edilmektedir. ​

Toplam Kalite Yönetimi; uzun dönemde müşterilerin tatmin olmasını başarmayı, kendi personeli ve toplum için yararlar elde etmeyi amaçlar ve kalite üzerine yoğunlaşır. Tüm personelin katılıma dayalı bir yönetim modelidir.

İlkeleri şunlardır:

  • Liderlik​
  • Müşteri Odaklılık​
  • Herkesin Katılımı ve İletişim​
  • Sürekli İyileştirme “Kaizen”​
  • Hedeflerle ve Verilerle Yönetim​
  • Süreç Yönetimi​
  • Önlemeye Dönük Yaklaşım​
  • Sürekli Eğitim ve Öğrenen Organizasyon

Şebeke Yapılar (Networks)

Şebeke  organizasyon  yapıları,  her  biri  belirli  bir  fonksiyonda  ya  da  bir faaliyet    konusunda    uzmanlaşmış    işletmelerin    tanımlanmış    rol    ve sorumluluklar  ile  bir  araya  gelmesi  ve  bir  örgütler  ağının  oluşturulmasını ifade  etmektedir.  (Cummings    ve  Worley,  1993)  ​

Bu  tür  yapının  temel özelliği;  bir  mal  veya  hizmet  üretebilmek  için  yapılması  gereken  iş  ve faaliyetlerin  ve  bunun  için  gerekli  olan  kaynakların  tek  bir  işletmenin bünyesinde  toplanmasının  yerine,  farklı  işletmelere  dağıtılmış  olmasıdır. 

Değişim Mühendisliği

Süreç   yenileme,   bir   kavram   olarak,   işletmelerin   rekabet   koşullarına  uyabilmeleri  ve  müşterilerine  daha  iyi,  daha  kaliteli,  daha   çabuk   ve   daha   ucuz   hizmet   sunabilmeleri   için,   işletme bünyesindeki  tüm  iş  yapma  usul  ve  süreçlerinin  köklü  bir  şekilde gözden  geçirilmesi  ve  yeniden  yapılandırılmalarını  ifade  etmektedir.  Yani süreç yenileme, sürekli ve küçük gelişmeler sağlamak değil, köklü ve büyük değişiklikler yapmak ile ilgili bir kavramdır.

“Her şeye   yeniden   başlamak”   olarak   nitelendirilen   değişim mühendisliği,  son  zamanlarda  değişimin  içinden  çıkılamaz  sorunlarıyla baş   edebilmek   amacıyla   ortaya   atılmıştır.   Temelinde   değişimin arkasından  gitmek  yerine  önüne  geçebilmek  ve  onu  yönetmek  düşüncesi yatmaktadır.  Daha  kapsamlı  olarak  yapılan  bir  tanımında  “değişim mühendisliği; maliyet, kalite, hizmet ve hız gibi çağımızın en önemli performans  ölçülerinde  çarpıcı  geliştirmeler  yapmak  amacıyla  iş süreçlerinin   temelden   yeniden   ve   radikal   bir   şekilde   yeniden   tasarlanması”  olarak  tarif  edilmektedir.

Benchmarking

Örnek alınacak “referans noktası” nın belirlemesi anlamına gelen benchmarking, ‘bir işletmenin rekabet gücünü yükseltmek için, başarılı performansa sahip başka işletmelerin, iş yapma tekniklerini incelemesi, kendi teknikleri ile kıyaslaması ve  bu kıyaslamadan elde ettiği bilgileri kendi işletmesinde uygulaması’ anlamına geliyor.

Öğrenen Örgütler

Öğrenen örgütler, öğrenmenin temel bir değer ve doğal bir süreç haline geldiği örgütlerdir. Öğrenen örgütleri, diğer örgütlerden ayıran çeşitli özellikler vardır. Öğrenen örgütlerde öğrenme, işe fazladan eklenen bir şey değil, aksine işin sıradan bir parçasıdır; öğrenme, anlık bir olay değil bir süreçtir; tüm ilişkilerin temelinde işbirliği vardır; bireyler, kendileri gelişirken kurumu da değiştirirler. ​

Öğrenen örgütler yaratıcıdır; bireyler kurumu yeniden yaratırlar. Kurum kendisinden de bir şeyler öğrenir; çalışanlar, kurumu etkililik, kalitenin yükseltilmesi ve yenilikler konusunda eğitirler.

1.Sistem düşüncesi esastır. ​

2.Öğrenme örgütün bütününde, örgüt sanki tek bir beyinmiş gibi meydana gelir. ​

3.Öğrenme sürekli, stratejik olarak kullanılan bir süreçtir. ​

4.Örgüt üyeleri, örgüt çapındaki öğrenmenin, örgütün ilerideki başarısı için taşıdığı önemi kavramışlardır. ​

5.Yaratıcılığa önem verilir. ​

6.Tüm çalışanlar örgütün başarısında kritik rol oynayan bilgi kaynaklarına ulaşabilirler.

7.Bireysel ve grup hâlinde öğrenmeyi destekleyen bir örgüt kültürü bulunur. ​

8.Çalışanlar örgüt içinde ve dışında yaratıcı bir toplum bilinciyle ilişki hâlindedirler. ​

9.Değişim, beklenmeyen sürprizler ve hatalar, öğrenmek için bir fırsat olarak değerlendirilir. ​

10.Çevresine karşı uyanık ve esnektir. ​

11.Kendini değişen çevreye sürekli olarak adapte etme ve yenileme yeteneğine sahiptir. ​

12.Herkesi yönlendiren bir kalite ve sürekli gelişme bilinci vardır.

Kaynakça

  • Ouchi, W. G. Theory Z , Addison Wesley, 1981​
  • Tamer KOÇEL, İşletme Yöneticiliği, Yönetim ve Organizasyon Organizasyonlarda Davranış, Klasik- Modern- Çağdaş Yaklaşımlar. 7. Baskı​
  • İnan ÖZALP, Yönetim ve Organizasyon I. Cilt​
  • Erol EREN, Yönetim ve Organizasyon(Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar). 5. Baskı 2001​
  • Kadri S. Mirze (2010) İşletme, İstanbul: Literatür Yayınları.​
  • İsmet Mucuk, Modern İşletmecilik, Türkmen Kitabevi.​
  • İsmail DALAY, Neoklasik (Davranışsal) Yönetim Teorileri ​
  • http://ismaildalay.blogspot.com/2013/11/neoklasik-davranssal-yonetim-teorileri.html
  • Coşkun Can AKTAN, Stratejik Yönetim ve Stratejik Planlama​
  • https://www.researchgate.net/profile/Coskun_Can_Aktan/publication/318700935_Stratejik_Yonetim_ve_Stratejik_Planlama/links/59784635a6fdcc30bdbf70bd/Stratejik-Yoenetim-ve-Stratejik-Planlama.pdf ​
  • Kurt, M., & Baytok, A. Şebeke (Network) Organizasyon Yapılarının Rekabet Gücü Kazandırma Rolü Ve Afyonkarahisar Mermer Sektöründe Bir Uygulama Örneği. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (16). ​
  • İsmail Efil, Toplam Kalite Yönetimi ve Toplam Kaliteye Ulaşmada Önemli Bir Araç: ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi, Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi,1995, s.29
  • Uslu, Y. D. (2008). İşletme Yönetimi Açısından Değişim Mühendisliği Yaklaşımı Ve Uygulanabilirliği. Social Sciences, 3(2), 286-295.​
  • BRAHAM, Barbara J. (1998). Öğrenen Bir Organizasyon Yaratmak. Çeviren: Ali Tekcan. İstanbul: Rota Yayıncılık.​
  • YAZICI, Selim. (2001). Öğrenen Organizasyonlar. İstanbul: Alfa Basım Yayım

Yorum bırakın