Efsaneye göre, golem aslında Prag Yahudilerini korumak için yaratılmıştı; ancak, zamanla, golem, şiddetle kontrolden çıkma noktasına kadar gittikçe daha fazla yozlaştı ve yok edilmek zorundaydı. Golemin popüler hale gelmesi Rabbi Judah Loew ben Bezalel‘ Prag Gettosundaki Yahudileri anti-semitik saldırılardan, özellikle de kan iftirasından korumak için çamurdan yapılmış bir yaratık olan bir golemi yaratılması hakkındaki efsaneden sonra gerçekleşmiştir. Tanrı’nın Adem’i nasıl yarattığına dair ezoterik bilgiye dayanan mistik güçleri kullandığı söylenir. Söylencede bahsedilen Kan iftirası veya kan suçlaması Ritualmordlegende, dini azınlıkların (çoğunlukla Yahudiler) çocukların kanlarını dini ayinlerde ve bayramlarda kullandıkları yönündeki iftira ve suçlamalardır. Kan iftirası -kuyu zehirlemek ve ekmek pisletmek iddialarıyla birlikte- Avrupa’da Yahudilere karşı yapılan zulümlere neden olmuştur.

Bu suçlamaya göre göre Yahudilerin Pesah bayramında matsa (mayasız ekmek) yapabilmeleri için insan kanına ihtiyaç duydukları ve Hristiyan çocukların kanını tercih ettikleri ifade edilmektedir. Ortaçağ’da Sebebi bilinmeyen Yahudiler çocuk ölümlerinden kan iftirasından dolayı sorumlu tutulurdu. Efsanenin versiyonuna bağlı olarak, Prag’daki Yahudiler, Kutsal Roma İmparatoru II. Rudolf’un yönetimi altında ya kovulacak ya da öldürülecekti. Golem’e Josef adı verildi ve Yossele olarak biliniyordu. Kendini görünmez kılıp ölümden ruhlar toplayabileceği söylendi.
Tarihçilerin ve eleştirmenlerin genel görüşü, Rabbi Loew ve Golem efsanesinin XIX. yüzyılın başlarında bir Alman edebi icadı olduğu yönündedir. Şimdiye kadar öykü için bilinen en eski kaynak, Friedrich Korn’un 1834 tarihli Der Jüdische Gil Blas kitabıdır. Bu durum diğer herkes için bilinmeyen bir durum olabilir ancak golemlerin en eski hikâyeleri erken Yahudiliğe kadar gider. Talmud’da Adem başlangıçta tozu “şekilsiz bir kabuk haline getirildiğinde” bir golem olarak yaratıldı denir. Adem gibi, tüm golemler tanrısallığa yakın olanlar tarafından çamurdan yaratılmıştır, ancak hiçbir antropojenik golem tamamen insan değildir.
Peki golemle insanın temel farkı nedir? İlk yaratılan golemlerin temel eksikliği konuşamamalarıydı. Golem kelimesi Mezmurlar’da ve Ortaçağ literatüründe şekilsiz, biçimlendirilmemiş bir materyal anlamına geliyordu. Orta Çağ boyunca, Yahudi mistisizmi yazılarında bu inancı destekleyen çok az şey olmasına rağmen, Sefer Yetzirah’tan (Yaratılış Kitabı) pasajlar bir golem yaratma ve canlandırma aracı olarak incelenmiştir.
Sefer Yetzirah (İbranice: צ יצירה Sēpher Yəṣîrâh, Oluşum Kitabı veya Yaratılış Kitabı) Yahudi mistisizmi üzerine mevcut en eski kitaptır, ancak bazı erken yorumcular onu Kabala’nın aksine matematiksel ve dilsel teori üzerine bir inceleme olarak ele almışlardır. . Kitap geleneksel olarak Hz. İbrahim’e atfedilir, ancak diğer kaynaklar Haham Akiva’ya atfeder. Modern bilim adamları, kökenleri konusunda fikir birliğine varmış değildirler. Haham Saadia Gaon’a göre, kitabın yazarının amacı, evrenimizdeki şeylerin nasıl ortaya çıktığını yazılı olarak iletmekti.

Kitabın meşhur açılış sözleri şöyledir: “Her şeye ev sahipliği yapanların Rabbi, İsrail’in Tanrısı, yaşayan Tanrı, Yüce Tanrı, yükselen ve yüceltilen, Sonsuza dek Yaşayan, ve adı kutsal olan YHWH, bilgeliğin otuz iki gizemli yolunu açmıştır. O, dünyasını [İbranice kök kelime] sefar’ın üç [türevi] ile yaratmıştır: Bu kelimeler sefer (bir kitap), sefor (bir sayı) ve sippurdur (bir hikaye). Bu kitap yazıldıktan sonra Hz. İbrahim ve onun öğreticisi Shem ki kendisi Hz. Nuh’un üç oğlundan biridir dünyayı nasıl yaratacaklarını anlayana dek bu kitabı tefekkür etmişlerdir.
İşler burada çok daha ilginç bir hal alıyor zira Golemlerin, İbrani Alfabesinin bir “shem” (Tanrı’nın isimlerinden herhangi biri) oluşturan çeşitli harflerinin ritüelistik kullanımının neden olduğu aşrık bir deneyimle harekete geçirilebileceğine inanılıyordu, burada shem bir parça kağıt üzerine yazılmıştı ve golemin ağzına veya alnına yerleştirilmiştir.
David M. Honisgsberg’in aktardığına göre Yahuda Barcelona’nın yazdığı midraşik metinlerde Rava ve Rav Zeira’nın bu kitabı anlamak için üç yıl okuduklarını ve bir buzağı yarattıklarını ve sonra bunu nasıl yaptıklarını unuttuklarını yazmaktadır. Talmud’da bir bölüm, Rava’nın (Abba ben Joseph bar Ḥama) bir adam (gavra) yarattığını anlatır. Adamı Rav Zeira’ya gönderir ve Rav Zeira onunla konuşur ancak golem cevap vermez. Rav Zeira da ona , “Sen bilgeler tarafından yaratıldın; toprağına dön” demiştir. Rav Zeira (İbranice: רב זי sem) olarak bilinen ve Kudüs Talmud’unda Haham Ze’era (İbranice: רבי זעי) olarak bilinen Rabbi Zeira (İbranice: זעי זי as), İsrail topraklarında yaşayan üçüncü nesil amoraimdir. Amoraim sözcü veya vaiz anlamlarına gelmektedir ve rabbinik çağlardan bir tanesidir.

Bazı rivayetlerde üzerinde yazılı kelime emet (אמת İbranice “gerçek”) olarak aktarılmıştır. Golem daha sonra emet’teki alef’i (א) kaldırarak, böylece kelime “gerçek” ten “ölüme” (met מת, “ölü” anlamına gelir) değiştirilerek devre dışı bırakılabilir.
Bir anlığına 1580 yılındaki Prag’a geri dönelim. Bu yaratılışın başarılı olabilmesi için, Rabbi Loew’un dört unsuru toplamasına yardımcı olacak iki yardımcıya ihtiyacı vardı. Tören sırasında sırasıyla ateşi ve suyu temsil edecek olan oğlundan ve öğrencisinden yardım istedi, golem Dünya’yı ve Haham Loew’in kendisi de havayı simgeleyecekti. Moldau nehrine gittiler ve golemi nehir çamurundan yonttular. Haham Loew’un oğlu, kil devinin etrafında soldan sağa yedi kez yürüdü. Sonra öğrencisi golemin etrafında sağdan sola yedi kez daha yürüdü. Töreni bitirmek için, Kabalist Loew bir kez dolaştı ve ardından oğlu ve öğrencisiyle toplanarak şu sözleri okudu: “Ve burnuna yaşam nefesini üfledi ve insan yaşayan bir can oldu. ” Golem gözlerini açtığında tören nihayet tamamlandı, canlanmıştı.
Golemin ömrünün sona ermesiyle ilgili olarak, hikayenin mevcut iki versiyonu var. İlk versiyon, Yahudi cemaatini koruma misyonunu tamamladıktan sonra, Haham Loew’in golemi boşluğa geri döndürmeye karar verdiğini ve onu barışçıl bir şekilde cansız bir kile dönüştürdüğünü açıklıyor. Öykünün diğer versiyonu ise, tersine, golemin o kadar tehlikeli ve şiddetli hale geldiğini, Haham Loew’in insanları ondan korumak için onu tekrar çamur haline getirmekten başka seçeneği olmadığını anlatıyor.
Bir diğer versiyonda ise Rabbi Loew, Şabat (Cumartesi) başlamadan Şabat günü dinlenmesine izin vermek için Cuma akşamları shemi kaldırarak Golemi etkisiz hale getirmekteydi. Bir Cuma akşamı Rabbi Loew, shem’i çıkarmayı unuttu ve Golem’in Şabat Günü’ne saygısızlık edeceğinden korktu. Bu saygısızlıktan dolayı hayatına son verildi.
Hikâyenin buradan sonraki kısmı biraz unutulmuş gibi ancak günümüz popüler kültüründe de Golem figürü önemli bir yer tutuyor. Marge Piercy’nin 1991 Arthur C. Clarke Ödüllü romanı He, She and It, Haham Loew ve goleminin hikâyesini yeniden anlatan önemli bir alt konuya sahiptir. Robert Jordan’ın The Wheel of Time serisinde, sihirle canlandırılan insanüstü bir suikastçı olan “gholam” adlı bir yaratık baştan sona görünür. Gholamlar tek bir efendiye bağlıdır ve onların emirlerine itaat eder, ancak hikâyede tasvir edilen gholam da bireysel kişilik ve arzu sergilemeye başlar.

Günümüzde birçok insan golemin hala bulunabileceğine ve harekete geçirilebileceğine inanıyor. Bazı efsanelere göre, golem ya Yahudi mahallesindeki Eski sinagogun tavan arasına saklanmış ya da Zizkov Yahudi mezarlığına gömülmüştü. Golem acaba orada bir yerlerde hala hayata dönmek için bekliyor olabilir mi?
