Samsun Narratives in Evliya Celebi’s Seyahatname
Özet
Kültür belleğimizde, gezgin (seyyah) denildiğinde, Marco Polo ile birlikte akla gelen başlıca isimlerden biri olan Evliya Çelebi, seyahat yazıları alanında dünya çapında da tanınan bir isimdir. Evliya Çelebi, XVII. yüzyılda genellikle Osmanlı idaresindeki topraklarda seyahat etmiş ve seyahati sırasında on ciltlik Seyahatname adlı ünlü eserini kaleme almıştır. Bu şaheser, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun başvurusu üzerine Haziran 2013’te UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne dâhil edilmiştir. Eserde, Evliya Çelebi gördüğü yerlerin ekonomik, sosyal, kültürel hayatı, devlet görevlileri ve bu yerlerde değişik etnik gruplarca kullanılan diller hakkında önemli tespitlerde bulunmuş ve bilgi vermiştir. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde ziyaret etmiş olduğu Samsun kenti hakkında da anlatımlarda bulunmuştur. Bu makalede, Evliya Çelebi Seyahatnamesindeki anlatımlar ışığında Samsun kentinin XVII. yüzyıldaki genel görünümü hakkında bilgiler verilecek, tarihsel bağlamda Samsun kenti hakkında yazılmış diğer eserlere de referans verilerek Samsun’un günümüzdeki durumu ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Sonuç olarak Seyahatname’de anlatılan kent ile günümüzdeki Samsun arasında kentteki mimari yapı, ekonomik faaliyetler ve toplumsal yapı anlamında farklılıklar olduğu bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Seyahatname, Evliya Çelebi, Samsun, gezi yazını, gezi yazısı.
Abstract
Evliya Celebi, one of the first names in our cultural memory with Marco Polo, as a traveler is also known world-wide in the field of travelogues. Evliya Celebi traveled generally across the Ottoman territories in XVII.th century and wrote down his famous travelogue -opus magnum- Seyahatname in ten volumes. This masterpiece, by the apply of UNESCO Turkey National Commission, was added to UNESCO Memory of the World List in June 2013. Evliya Celebi had provided information and made evaluations about the economic, social, cultural life, state officials in charge of the places and languages used by ethnical groups, in his works. In Seyahatname, narratives about Samsun (Amisos) also took place. In this article, in the light of the narratives in Seyahatname, information about general view of Samsun (Amisos) in XVII.th century will be given, comparisons had been made with today’s Samsun by referencing other works written in historical context about Samsun. As a result, it is found that there had been differences between the city narrated in Seyahatname and today’s Samsun in terms of architectural structure, economical activities and social structure.
Keywords: Seyahatname, Evliya Celebi, Samsun, Amisos, travel literature, travelogue.
1. Giriş
Evliya Çelebi (1611-1682), XVII. yüzyılda yaşamıştır. Evliya Çelebi, genellikle Osmanlı hâkimiyetindeki topraklarda yaptığı seyahatlerinde elde ettiği izlenimleri ve bilgileri on ciltlik Seyahatname adlı eserinde toplamıştır. Seyahatname, adından da anlaşılacağı üzere bir gezi yazısı örneğidir. Seyahatname kelimesi, Arapça Seyahat ve Farsça Nâme sözcüklerinden oluşur, gezi hatıraları yazısı olarak tanımlanabilir. Ancak, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si, Dankoff’a göre ‘hiçbir biçimde yalnızca doğrudan doğruya bir yolculuk anlatısı değildir. Daha çok, kabaca zaman dizinsel olan yolculuk anlatısı, yazarın içinde daha pek çok şey yaptığı bu eserin yalnızca zarfını oluşturur.’ (Tezcan, 2012, s.45)
Evliya Çelebi, 1611 yılında müreffeh bir Kütahyalı ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğmuştur. Asıl adının Mehmet Zilli olduğu bilinmektedir. Babası Derviş Mehmet Zilli, Osmanlı Sarayı’nda kuyumcubaşılık yapmaktaydı ve annesinin de IV. Mehmet devrinde sadrazamlık görevinde bulunan ve kendisi de Abaza olan Melek Ahmet Paşa’nın Abaza bir akrabası olduğu bilinmektedir.(Dankoff,2004) Bu yakınlığın yazdığı esere yansımaları da görülmektedir.
Kendi eserinde bizzat belirttiği üzere rüyasında Hz. Muhammed’i görmüş ve ‘Şefaat ya Resulullah’ diyeceğine heyecandan dili sürçmüş ve ‘Seyahat ya Resulullah’ demiştir. İşte kendisine göre, 40 yıl sürecek seyahatlerinin ve seyahatnamesini yazmış olmasının hikmeti bu rüyadır.
Evliya Çelebi hakkında bildiklerimiz genel olarak kendi yazdıklarına dayanmaktadır ancak dönemin kaynaklarında da 3 yerde kendisinden bahsedilmiştir: (Dankoff ve Tezcan,2015)
- Viyana Devlet Arşivleri’nde Karl Teply tarafından bulunan ve Kara Mehmed Paşa’nın 1665’teki elçiliği sırasında yazılmış olan maiyet listesinde adı geçen ‘Evlia Efendi’ olarak.
- Stathi tarafından Yunanca olarak bulunan ve İngilizce yayımlanan, İstanbul’daki Mukaddes Yerler Patrik Temsilciliği (Metochion) kütüphanesinde bulunan, tarihi belli olmayan, Rum Patrikliğine ait bir mektupta. (Stathi, 2006)
- Birkaç Osmanlı okçuluk kitabında rekor oluşturan şampiyonlar arasında.
İkinci sırada sözü geçen belge Sina Dağı’ndaki Rum patrikliği tarafından yazılmış olup, seyahat eden insanlara verilen bir tavsiye mektubu niteliğindedir. (Tezcan, 2011) Ancak bu belgenin Kudüs’ten alınmış olması ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Bu seyahatleri planlarken papinta’yı (söz konusu belge), Stathi’nin ‘1669-1707 döneminin ünlü Kudüs Patriği Desitheos’ diye söz ettiği patrikten almış olduğu düşünülebilir. (Tezcan,2007) Pierre MacKay’in yazdığına göre de bu belge, açıkça İstanbul’daki Ekümenik Patriklik tarafından verilmiştir. (MacKay, 2007) Belge aynı zamanda kutsal yerlerin ziyareti açısından günümüzde kullanılan vize ile de özdeşleştirilebilir.
Evliya Çelebi ilk olarak 1630 civarında, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul’un anlatımlarını yazmaya başlar. Daha sonra ise Osmanlı topraklarına ve bazı komşu ülkelere yapmış olduğu seyahatleri anlattığı toplam 10 ciltlik eserini kaleme almıştır. Sözü edilen Seyahatnâme adlı eser, tüm bu ciltlerin toplamına verilen ad olup yaklaşık 6000 sayfalık el yazmasını içermektedir. Her bir cildin genel olarak hangi bölgeler hakkında anlatımlar içerdiğini ve yaklaşık yazım tarihleri şu şekildedir:
- İstanbul ve civarı (1630)
- Anadolu, Kafkaslar, Girit Adası, Gürcistan ve Azerbaycan (1640)
- Suriye, Filistin, Ermenistan ve Rumeli (1648)
- Doğu Anadolu, İran ve Irak (1655)
- Rusya ve Balkanlar (Boğdan, Transilvanya, Bosna, Dalmaçya ve Sofya) (1656)
- Askeri Seferler (Transilvanya seferi, Arnavutluk, Macar seferi, Uyvar’ın muhasarası, Avusturya, Almanya, Flemenk’e ve Baltık Denizine kadar gitmesi. Uyvar’ın zaptı, Belgrad, Hersek’e gönderilmesi, Raguza seyahati, Karadağ seferi, Kanija seferi ve Kanizsa-Hırvatistan) (1663-1664)
- Avusturya, Kırım ve Kafkaslar’a ikinci sefer. (1664)
- Yunanistan, Kırım ve Rumeli’ye ikinci sefer (1667-1670)
- Mekke’ye hac seyahati (1671)
- Sudan ve Mısır (1672)
2. İlgili Çalışmalar
Seyahatname’deki anlatımlardan hareketle gerek ülkemizde bulunan yörelerin (Okumuş, 2007; Okumuş, 2012) gerekse de esere konu olan coğrafyada bulunan farklı yerlerin (Leontik, 2013; Turan, 2015) disiplinlerden akademisyenler tarafından incelenmesi sonucu oluşan başka makaleler de bulunmaktadır. Bununla birlikte Seyahatname birçok dile çevrilmiştir.
| Çevrildiği Dil | Çevirmenin Adı – Basım Tarihi |
| Arnavutça | Elsie 2008 |
| Arapça | Harb 2006; Awni, Azzam, Sulayman, Mutawalli 2009 |
| Ermenice | Safrastyan 1967 |
| Bulgarca | Dimitrov 1972 |
| İngilizce | Hammer 1834, 1846, 1850; Stephan 1935-42; Pallis 1951; De Gaury 1951; MacKay 1969, 1995; Livingston 1970; Bruinessen, Boeschoten 1988; Dankoff 1990a, 1991a, 1996; Crane 1993; Mackay 1995; Dankoff, Elsie 2000; Dolinski 2001; Dankoff 2004a (kısa pasajlar); Javadi, Floor 2010; Dankoff, Kim 2010 |
| Fransızca | Bacqué-Grammont 1999; Bilici 2000 |
| Gürcüce | Puturidze 1971,1973 |
| Almanca | Menzel 1911; Köhler 1928; Kreutel 1957; Turkova 1965,1973; Haarmann 1976; Buğday 1996; Bulut 1997; Prokosch 1994, 2000; Tezcan 1999; Hillebrand 2010 |
| Yunanca | Pallis 1941; Mpires 1959; Demetriades 1973; Kostakes 1980-81; Loupes 1994 |
| Macarca | Karacson 1904, 1908 |
| İtalyanca | Rocchi 2008 |
| Lehçe | Abrahamowicz v.d. 1969 |
| Romence | Alexandrescu-Dersca, Mehmed 1976 |
| Rusça | Tveritinova, Zeltjakov v.d. 1961, 1979, 1983; Bahrevskiy 1999 |
| Sırpça | Sabanovic 1979 |
| Slovakça | Kopcan 1978 |
3. Yöntem
Bu çalışma, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinin ilk yabancı dilde basımı olan Joseph von Hammer’in 1834 tarihli İngilizce çevirisi temel alınarak yapılmıştır. Von Hammer’in yapmış olduğu çeviri ve derlemede Samsun ile ilgili olan bölümler taranmış ve günümüz Türkçesi’ne çevrilerek çözümlemeleri yapılmış, sonrasında da tarihsel süreçte eğer varsa bu bölge hakkında ek bilgiler de verilmiştir.
4. Bulgular
Evliya Çelebi, Samsun’a Trabzon ve Batum’a yapmış olduğu seyahat esnasında uğramıştır. Bu yolculuğa Trabzonlu Fertiloğlu’nun Karamürsel adındaki gemisiyle 1050 yılının Cemaziyelahir ayının başlarında (miladi takvimle 1640 yılının Eylül ayına denk gelmektedir) çıkmıştır. (von Hammer, 1834, s.35) Evliya Çelebi, Samsun’a Sinop’tan sonra uğramıştır.
4.1Samsun Şehri Hakkında Genel Bilgi
‘Canik Sancağı’na bağlı bir voyvodalık olan Samsun Kalesi, Selçuklu Hanedanı’ndan Alaattin (Keykubad) tarafından ve daha sonra da Sultan Yıldırım (Beyazıt) tarafından onu inşa eden Yunanlılar’dan alınmıştır. Kadı’nın günlüğü yüz elli akçeye sabitlenmiştir. Düzen; Yeniçerilerin kumanda subayı Serdar ve kale kumandanı Dizdar tarafından korunmaktadır ancak Müftü ya da Nakibü’l eşraf bulunmamaktadır. Halkı tümüyle işçi ve gemicilerden oluşmaktadır, birkaç Ulema’dan başka büyük zengin adam(Ayan) bulunmamaktadır. Herkes kendine uygun şekilde giyinmektedir.’
Evliya Çelebi’nin Kadı’nın yevmiyesini belirtme sebebi kadıların yerleşim yerlerinin büyüklüklerine göre maaş alması ile ilişkilidir. Zira aynı eserde Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre Amasya, Kastamonu, Gebze, Ünye ve Giresun kadıları için de aynı yevmiye geçerliyken, görece büyük şehirler olan Kocaeli kadısının üç yüz ve Trabzon kadısının beş yüz akçe almaktadır. (von Hammer,1834, s. 35-90)
Nakibü’l eşraf, kelime anlamı ile şereflilerin reisi, önde gelenianlamına gelmekle birlikte Osmanlı devlet teşkilatlanmasında Hz. Muhammed’in soyundan olan kişilere yapılan ödemelerin ve sağlanan sosyal hakların dağıtımından ve bu kişilerin doğum ve ölüm kayıtlarının tutulmasından sorumlu devlet memurudur. Kentte nakibü’l eşraf bulunmamasından, yörede peygamber soyundan gelen kimsenin yaşamadığını ya da daha iyimser bir ifadeyle bir sorumlu atanacak kadar büyük bir nüfusa sahip olmadıklarını anlıyoruz.
Ayan ise Arap dilindeki “ayn” sözcüğünün çoğulu olarak gözler anlamına gelmektedir. (Özdeğer,2002) Osmanlı toplumunda XVIII. asır öncesinde toplumda önem kazanmış kişiler ve bir muhitin ileri gelenleri için kullanılırdı. (Nagata, 1997)
4.2 Samsun Kalesi’nin Anlatımı
‘Sinop ve Samsun arasındaki mesafe deniz yoluyla yüz elli mil ve kara yoluyla beş gün tutmaktadır. Sinop deniz kıyısında güçlü bir kale olan Samsun’un güneyine uzanmaktadır. Eğri Kalesi (Almanca: Erlau) fatihi III. Mehmet zamanında, Kazaklar bu kaleyi almışlar ve bazı yerlerde surları tahrip etmişlerdir. Onlar defedildikten sonra tamirat görmüş ve askeri birlik (garnizon)muazzam bir cephane deposu ile güçlendirilmiştir. Kalenin şu anki çevresi beş bin arşındır, yetmiş adet kulesi, iki bin mazgalı ve dört kapısı bulunmaktadır.’
Samsun Kalesi ile ilgili bildiklerimiz Seyahatname ile sınırlı değildir, genel olarak kale surlarının hangi alana yayıldığı hakkında bilgiler mevcuttur. (Sarısakal, 2015) Buna göre, kalenin üç adet kapısı bulunmaktadır ki bunlar günümüzde Kale Camii’nin yerinde bulunan Batı Kapısı, Bedesten’in mahalle içine açık olan kapısının olduğu yerde Doğu Kapısı ve son olarak tarihi Osmanlı Bankası binasının olduğu yerde de deniz açılan Kumkapı. Evliya’nın bahsettiği dördüncü kapı hakkında malumat bulunmamaktadır.
Samsun Kalesi, Saathane Meydanı’ndan Bedesten’e, deniz tarafında ise günümüzde Cumhuriyet Meydanı’nın kuzeybatı köşesinin olduğu noktadan, Büyük Camii’nin ilerisine kadar uzanan bir alanda kurulmuştur. Evliya Çelebi’nin anlatımına göre beş bin arşın uzunluğunda surları vardır; bahsedilen arşının Evliya Çelebi’nin genelde halk dili kullanması nedeniyle çarşı arşını olması ihtimali bulunduğu gibi, bina veya mimar arşını denilen ölçüden bahsetme ihtimali de bulunmaktadır. (Arşın (çarşı arşını), yaklaşık 68 cm. ye denk gelen bir uzunluk ölçüsüdür. (Atmaca, 2009))Her iki ölçü ile 3400-3800 metre arası bir uzunluğa denk gelmektedir. Bu surlarda bulunan yetmiş adet kule yaklaşık her elli metrede bir konuşlanmış kulelerin varlığını işaret eder.
4.3 Samsun Şehrinin Coğrafyası, Mimarisi ve Ticari Hayatı
Öncesinde Amasya’dan geçen Çarşamba Pazarı Nehri (Yeşilırmak), Samsun’un doğu tarafında Karadeniz’e dökülmektedir. Bolu Sancağında doğan, Tokat’tan ve daha sonrasında Amasya’dan geçen ve bundan dolayı Tokat sakinleri tarafından kaba bir şekilde Amasya sakinlerine söylenen ’Bizim pislediğimizi siz içiyorsunuz’ deyişine kaynaklık eden, geniş ve yürüyerek geçilemeyecek bir ırmaktır. Samsun’un suyu kötü diye bilinir ancak temiz ve berraktır. Evler tuğla ile kaplanmış ve bahçelerle çevrilmiştir, bir camisi ve hanı vardır fakat medrese veya eğitim kurumu yoktur, yedi ilkokul, bir hamam ve pazar yeri vardır ancak limanı bulunmamaktadır. Açık bir alandır ancak demirleme zemini iyidir. Samsun’un üzümleri ve armutlarının turşuları kurulur ve İstanbul’a fıçılarla gönderilir; halatları, ipleri ve reçinesi ünlüdür. Yerleşim yeri bir körfezin kıyısına kurulmuştur. Bu yörede görülmesi gereken her ne varsa ziyaret edip refakatçilerimizle birlikte yeniden yola koyulduk.
Evliya Çelebi, eserinde bilgiler verdiği Yeşilırmak hususunda günümüz bilgileri ile çelişkiler bulunmaktadır. Bu, eserin bir coğrafya eserinden ziyade Evliya Çelebi’nin görsel ve işitsel tanıklıklarını anlattığı bir seyahatname olduğu gerçeği bağlamında olası bir durumdur. Zira Yeşilırmak, coğrafi olarak Sivas ili sınırları içerisinde doğmaktadır ve tarihsel süreçte de Bolu Sancağının sınırları buraya kadar uzanmamıştır.
Evliya Çelebi, Samsun’da üretilen üzümlerden ve armutlardan yapılan turşulardan bahsetmiştir ki günümüzde sayılan ürünlerden hiçbirisi Samsun ekonomisi için anlamlı bir katkı sağlamamakta, ancak en iyi tahminle Samsun’da bulunan ovaların daha sonraları ekonomik açıdan daha değerli olan tütün bitkisiyle tanışmış olması bu üretim zincirinin zayıflamasına ve bir yerden sonra kopmasında etkili olmuş olabilir. Halatlar, ipler ve reçineler de tekstil ve denizcilik sektörleri açısından önemli ürünler olmakla birlikte bu ürünlerin de Samsun ekonomisi için devamlılık sağladığını söylemek güçtür. Yaklaşık yüzyıl öncesine ait istatistiklerde bu ürünlere bağlı olarak kuru üzüm yer alsa da listede yer alan yaklaşık altmış ürün arasında diğer ürünler bulunmamaktadır. (Vadala, 1934)
5. Sonuç ve Tartışma
Çalışma, daha önce birçok akademik çalışmada incelenen Seyahatname’nin daha önce çalışılmamış Samsun anlatımlarını konu almıştır. XIX. yüzyılın başında eserin tarihte bilinen ilk çevirisi, “Geschichte des Osmanischen Reiches” (Osmanlı İmparatorluğu Tarihi) adlı eserin de yazarı olan Joseph von Hammer (tam adı: Joseph Freiherr von Hammer-Purgstall) tarafından yapılmış ve çalışmada da bu çeviri temel alınmıştır. Bu eserin seçilme sebebi tarihte eserin bilinen ilk çevirisi olmasının yanında von Hammer’in ayrıca Kâtip Çelebi’nin Cihannüma adlı eserini de çevirmesi ve kendisinin de bizzat bir gezi yazısı kaleme almış olmasıdır. (Ortaylı, 1997)
Evliya Çelebi, Samsun şehri hakkında genel bilgi vermesinin yanında, günümüzde sınırlı kalıntısı bulunan Samsun Kalesi hakkında da bilgiler vermiş daha sonra şehrin mimarisi, coğrafyası ve ticari hayatından bahsetmiştir. Bu çalışma, verilen bilgileri yansıtmanın yanında anlatımların bir tür tefsirini (yorumlama-açıklama) yapmaya çalışmış ve o tarihten bugüne kentin değişimi yansıtılmaya çalışılmıştır. Çalışma aynı zamanda anlatımlara eleştirel bir gözle bakmış, günümüz bilgisiyle uyumsuzluk gösteren kısımları da belirtmiştir.
İleriki çalışmalarda bu çalışmada yapılan yorumlama- açıklama ve aynı zamanda kritik etme üslubu kullanılarak, öncelikle günümüzde ülkemiz sınırları içerisinde kalan kentlere dair anlatımlar bir araya getirilerek bir kitap çalışması yapılabilir. Bununla birlikte bu çalışmanın kapsamı Seyahatname aslı eserde geçen tüm Osmanlı coğrafyası için genişletilip, sade bir çevirinin ötesinde kapsamlı bir eser haline getirilebilir.
Bununla birlikte yerel ve merkezi yönetimler, kentlerin turizm potansiyelini değerlendirmek amacıyla tarihi alanları ve yapıları aslına uygun haline getirmek için bu anlatımları kullanabilir, cazibe alanları oluşturabilirler.
KAYNAKÇA
Atmaca, E. (2009). “Kazak Türkçesinde Ölçü ve Ölçü Adları” Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 27(27).
Dankoff, R. (2004) “An Ottoman Mentality: The World of Evliya Çelebi”, BRILL.
Dankoff, R., Tezcan, S. (2015) “An Evliya Celebi Bibliography”
https://lucian.uchicago.edu/blogs/ottomanturkish/files/2015/09/Evliya-Celebi-Bibliography.September-2015.pdf adresinden erişilmiştir. (Erişim Tarihi: 23.12.2015)
Kuzubaş, M. (2010)”Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Lâdik.” ODÜ SBE Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi:1.
Leontik, M. (2013) “Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Makedon Şehirleri ve Onların Tasviri.” Bal-Tam Türklük Bilgisi 19:83-94.
MacKay, P. (2007) ‘An Introduction for the World Traveler’, http://angiolello.net/EvliyaLetter-2.pdf adresinden erişilmiştir. (Erişim tarihi: 28.03.2016)
Maden, S. (2008) ‘Türk Edebiyatında Seyahatnameler ve Gezi Yazıları’. Atatürk Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 37. 2008.
Tezcan, N. (2012) ‘Dîvân’dan Seyahatnâme’ye Robert Dankoff.’, YKY YAYINLARI, İstanbul.
McHenry, P. (2004) “Richard Hakluyt” maddesi. The Literary Encyclopedia.
Nagata, Y. (1997) “Tarihte Ayanlar – Karaosmanoğulları Üzerinde Bir İnceleme” Türk Tarih Kurumu Yayınları.
Okumuş, E. (2007). “Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Tatvan ve Çevresi” Uluslararası Tatvan ve Çevresi Sempozyumu.
Okumuş, E. (2012) “Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Diyarbakır.” E-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi 7.7
Ortaylı, İ. (1997). “HAMMER-PURGSTALL, Joseph Freiherr von” maddesi. İslâm Ansiklopedisi. 15. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.
Özdeğer, M. (2002) “Ayan Era in the Ottoman Government”, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt: V, Sayı: 1.
Sarısakal, B. (2015) “Samsun Kalesi” http://www.bakisarisakal.com/Kale.pdf adresinden erişilmiştir. (Erişim tarihi: 20.02.2016)
Stathi, P. (2006) “Greek Patriarchal Letter for Evliya Çelebi” Archivum Ottomanicum 23. 2005/2006.
Tezcan, N. (2011) ‘Evliya Çelebi’nin Belgesel İzleri’, 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi, sayı 12.
Tezcan, N. (2007) “Evliya Çelebi’nin Belgesel İzi, Papinta Kagiz.” Toplumsal Tarih Dergisi 161.
Turan, N. S. (2015) “Seyahatname’den Yansıdığı Biçimiyle 17. Yüzyıl Arnavutluk Şehirlerinde Kimlik Kültür Ve Toplumsal Yapılar.” Sosyoloji Konferansları 51: 83-106.
Vadala, R. (1934) ‘Samsoun: Passé, Présent, Avenir’. Librairie Orientaliste Paul Geuthner, Paris, 1934.
Von Hammer, J. (1834) “Narrative of Travels in Europe, Asia, and Africa in the Seventeenth Century by Evliyá Efendi.” , The Oriental Translation Fund of Great Britain and Ireland.
