KODAK : Liderlikten İflasa Giden Yol

ŞİRKET ADI: Eastman Kodak Company

KURULUŞ: 1888; Rochester, New York, ABD.

FAALİYET ALANI: Analog ve Dijital Görüntüleme  Baskı Teknolojileri.

MİSYON: Kodak’ta, biz hissedarlarımızı için en iyisini yapmamızın müşterilerimiz, çalışanlarımız çevremiz ve tedarikçilerimizin için en iyisini yapmak demek olduğuna inanıyoruz. Buradan hareketle, Kodak tesislerini işletirken ve ürün ve hizmetlerini tasarlar ve pazarlarken bunları sadece hissedar değeri yaratmak için yapmaz; aynı zamanda bireylerin gelişiminin, toplumun iyiliğinin ve doğaya saygının artması için de yapar.

VİZYON: Her yerde ve her zaman müşterilerimize görselleri yakalayabilecekleri, depolayabilecekleri, işleyebilecekleri, çıktı haline getirebilecekleri ve iletişimin sağlayabilecekleri çözümler sağlayarak rakiplerimizden daha hızlı büyümek.

GÜÇLÜ YÖNLERİ  
-Marka Değeri
-Geniş Dağıtım Ağı
-Kurumsal Kültür
-Ar&Ge Tecrübesi    
ZAYIF YÖNLERİ  
-Dijital görüntülemeye geçişteki yetersizlikler
-Pazar payının erimesi
-Yüksek maliyetli üretim  
  TEHDİTLER  
-Dijital olmayanın piyasadan silinmesi
-Sektörde artan rekabet seviyesi
-Pazarın daralması
-Seçenek çokluğunun müşteriye getirdiği pazarlık gücü
FIRSATLAR  
-Yeni bir model serisi ve uygun fiyatlarla zaten tanınırlığının yüksek olduğu piyasada pazar payını yükseltebilme şansı
-Dijital görüntüleme sağlayan diğer aygıtlara (akıllı telefon) kompakt görüntüleme sistemleri sağlamak.
-Online görüntüleme ve depolama hizmetleri (bulut teknolojisi)

PORTER’IN 5 KUVVET MODELİ

FİRMALARIN KENDİ ARALARINDAKİ REKABET: Piyasada oldukça çok sayıda firma ve güçlü bir rekabet söz konusu

İKAME MALLARIN TEHDİDİ: Cep telefonu, akıllı telefon, tablet PC gibi ürünler sahip oldukları bütünleşik görüntüleme sistemleri ile yüksek bir tehdit oluşturmaktadır. Düşük geçiş maliyetleri ve ikame malların birçok özelliği düşük fiyata sunmaları.

MÜŞTERİNİN PAZARLIK GÜCÜ: Sahip olunan çok sayıda seçenek ve yeni nesil tüketicilerin ürünlerin özellikleri hakkındaki bilgi seviyeleri müşterinin pazarlık gücünün yüksek olmasını sağlıyor.

TEDARİKÇİLERİN PAZARLIK GÜCÜ: Şirket kendi parçalarını ürettiği için tedarikçilerin pazarlık gücü sınırlıdır.

GİRİŞ ENGELİ: Pazara giriş engeli yüksek maliyetli yatırım gerektirdiği için yüksek, ancak pazarın kendi yapısından kaynaklanan özellikleri nedeniyle de politik bir engel olmadığı ve kitle tüketimine uygun ve her yerde satılabilme özelliği nedeniyle de düşüktür.

1888 yılında New York eyaletinde George Eastman tarafından kurulmuştur. 1888 yılında ise kuruluşun hemen ardından 100 poz çekimine izin verecek kadar film alan ilk Kodak fotoğraf makinasını piyasaya sunmuştur. 1895’te ilk cep fotoğraf makinasını 5 Amerikan Doları fiyatla piyasaya süren şirket yine aynı yıllarda ‘Siz sadece düğmeye basın, gerisini biz hallederiz’ sloganını da kullanmaya başlamıştır. 1900 yılında Brownie modeli düşük-maliyetli fotoğraf makinasını piyasaya süren şirket, bu ürünle fotoğrafçılık için yeni bir kitle pazar yaratmış oluyordu.

1935 yılında Kodachrome markası ile renkli analog fotoğraf makinası filmini piyasaya sundu. 1959 yılında ise ilk otomatik seri Brownie modeli olan Starmatic adlı modelini piyasaya sürmüş ve takip eden beş yıl boyunca yaklaşık 10 milyon adet satmıştır. 1963 yılında ise yeni bir yeniliğe imza atan şirket, son jenerasyon analog kameraların öncüsü kabul edilen kompakt fotoğraf makinası modeli olan Instamatic modelini piyasaya sürdü.

1975 yılında ise daha sonra Kodak’ta elektronik mühendisi olarak görev alacak olan Steven Sasson dijital fotoğraf makinasını icat etti. 1976 yılında yine başka bir yeniliğe imza atan şirket araştırmacılarından Bryce Bayer, kendi adını alan ve günümüzde de alanında kullanılmakta olan Bayer Filtresi’ni keşfetti.

1982 yılında kendi geliştirdiği fotoğraf makinası filmi formatı olan Kodak Disc’i piyasaya çıkaran Kodak, bu formatı tutundurmada başarılı olamadı ve üretimine birkaç yıl içinde son verdi. 1986 yılında dünyanın ilk mega piksel sensörünü yaratan Kodak, 5’’ x 7’’ ölçülerindeki standart fotoğraf kağıdına 1.4 milyon piksele sahip, dönemin en yüksek çözünürlüğüne sahip fotoğrafı elde etti.

1994 yılında Apple şirketinin çıkarmış olduğu ilk fotoğraf makinası Apple Quicktake de Kodak tarafından üretilmişti. 2003 yılında dünyanın ilk AMOLED ekran teknolojisine sahip olan fotoğraf makinası olan Kodak EasyShare LS633 modeli ve dünyanın ilk yazıcı – fotoğraf makinası uyumlu bileşimi olan Kodak EasyShare Printer Dock 6000 modelini piyasaya sürdü. Ocak 2004 tarihinde şirket, Kuzey Amerika ve Avrupa’da geleneksel fotoğraf makinası üretimini ve satışını durduğunu açıkladı ve o zamanki toplam işgücünün yaklaşık %20’sine denk gelen 15.000 kişiyi işten çıkardığını duyurdu.

Nisan 2004’te ise şirket hisseleri 74 yıldır aralıksız yer aldığı ve NYSE’nin temel gösterge endekslerinden olan Sanayi Endeksi’nden (Dow 30) çıkarıldı. Ocak 2006’da Kodak, dünyanın ilk çift lensli dijital fotoğraf makinası ve dünyanın en küçük ultra-geniş açılı optik odaklanmaya sahip  Kodak EasyShare V570 Dual Lens Digital Camera modelini piyasaya çıkardı. Kodak yine kendisine ait yeniliği daha da geliştirerek dünyanın en küçük 10x optik odaklanmaya sahip fotoğraf makinası olan Kodak EasyShare V610 Dual Lens Digital Camera modelini piyasaya sürdü. 2006 yılında şirket bazı operasyonlarını ve bölümlerini satma/devretme dönemine başladı. Kodak, 2006’da dijital fotoğraf makinesi üretim operasyonlarını, 550 personel ile birlikte Flextronics adlı şirkete devretti.

Ocak 2009’da 2008-4. Çeyrek zararını 137 milyon dolar olarak açıkladı ve 4500 kişinin işten çıkarılmasının planlandığını duyurdu. Haziran 2009’da, 74 yıllık üretim sürecinin sonunda, satışlardaki keskin düşüş yüzünden Kodachrome markalı fotoğraf makinası filminin üretimini durdurduğunu açıkladı. Aynı yılın Aralık ayında şirket, LED iş birimini LG Electronics’e sattığını açıkladı. Aralık 2010’da ise Standard&Poor’s, şirketi S&P500 Endeksi’nden çıkardığını açıkladı.

Eylül 2011’de Kodak, Day Jones hukuk bürosu ile yeniden yapılanma danışmanlığı konusunda anlaştı ve New York Borsası’nda şirket hisseleri 0.54 dolara kadar düştü, 2011 yılı boyunca Kodak hisselerindeki toplam değer kaybı yaklaşık %80 olarak gerçekleşti. 19 Ocak 2012’de Kodak, İflas Koruma için başvurdu ve aynı gün New York Borsası’nda tahtası kapandı ve hisse senedi 0.35 dolar seviyesine kadar geriledi. Şubat 2012’de Kodak, dijital fotoğraf makinası üretiminin de içinde bulunduğu bazı operasyonlarını durdurduğunu açıkladı ve ev kullanımı için fotoğraf yazıcıları, yüksek-hızlı ticari inkjet baskıları,   iş akışı yazılımı ve paketlemeyi şirketin gelecekteki temel alanları olarak belirlendi.

Ağustos 2012’de Kodak; film, ticari tarayıcı ve kiosk bölümlerini satmayı planladıklarını açıkladı. Eylül 2012’de yılsonuna dek 1000 kişiyi işten çıkaracağını açıklayan şirket, aynı ay içinde inkjet yazıcı işinden çekildiğini duyurdu. 2012 yılsonunda şirket, dijital görüntüleme patentlerini 525 milyon dolar karşılığında sektörün önde gelen firmalarına devredeceğini duyurdu.

SEKTÖRÜN YAPISI

Kodak firmasının sektörde temel rakipleri fotoğraf makinası filmi ürünü açısından Japon Fujifilm, Agfa-Gevaert, Konica Minolta, Polaroid; fotoğraf makinası ürünü açısından ise Canon, Nikon, Sony ve Samsung olarak sıralanabilir. Burada dikkat çekici olan film üreticisi olan firmaların tümünün de son yıllarda eğer farklı bir ürün veya ürün gamı için önceden önlem almamışlarsa faaliyetlerine son vermesi ve iflas ve tasfiye sürecine girmesidir. 2003 yılı dijital kameraların satış rakamı olarak analog kameraları geçtiği yıl olarak tarihe geçmiş ve sonrasında sektörde uzun süredir faaliyet gösteren firmaların çöküşü başlamıştır.

•O yıllarda gerçekleşen yapısal değişimler;

•2004 Ocak- Kodak analog fotoğraf makinası üretimi ve satışını Kuzey Amerika ve Avrupa’da durduğunu açıkladı.

•2005- Agfa-Gevaert iflasını açıkladı.

•2006 Ocak- Nikon iki model dışında tüm analog modellerinin üretimine son verdiğini açıkladı.

•Konica Minolta fotoğraf makinası endüstrisinden tamamen çekildiğini açıkladı.

•2007 Mart- Konica Minolta renkli film ve baskı kâğıdı üretimini dünya çapında durdurma kararı aldı.

•Dijital fotoğraf makinaları ise Mart 2012’de 11 milyon aylık satış rakamını yakalayarak zirveyi görmesinin ardından her ay satışlarının düşmesi ile karşı karşıya kaldı. Mart 2014’te sadece aylık 3 milyon rakamında kalan satışlar, sadece 2 yıl önceki zirve noktasının ancak %30’luk bir kısmını geçekleşmiştir.

PAZARLAMA STRATEJİLERİ

Kodak firması başlangıçta inovasyon temelli bir firma olarak hayatına başlamış ve bu rekabet avantajını uzun yıllar sürdürmüştür. Yeni teknolojilerin adaptasyonunda ve geliştirilmesinde önemli rol almış olan Kodak, ilk yıllarında ve daha sonrasında pazar bölümlendirmeye gitmemiş ve kitle pazarına hitap eden ürünler piyasaya sürmüştür. Kuruluşunda, oyun konsollarında ve yazıcılarda kendini gösteren tamamlayıcı mal stratejisini (razor&blade strategy) benimseyen firma ucuza sattığı fotoğraf makinalarının yanında alıcının makinayı kullanmak için zorunlu olarak aldığı fotoğraf makinası filmlerinin satışından yüksek karlar elde etmiştir.

Şirket, daha sonra kendisini iflasa götürecek olan pazarlama körlüğü ve yeni teknolojiye adaptasyon sorununu ilk yıllarında yaşamamış ve kuruluşunda kullanılan bakır tabakalardan ilk fotoğraf makinası filmlerine geçiş dönemini ve yine benzeri bir dönüşüm olan siyah-beyaz filmden renkli filme geçiş dönemini sorunsuz şekilde atlatmıştır.

1900 yılında çıkardığı Brownie modeli ile adeta yeni bir pazar oluşturan şirket, aynı zamanda ürünün kullanım kolaylığını ön plana çıkarmış ve ürünün pazara girişinde piyasada tutunması için yaygınlaşmasını sağlamıştır. ‘Siz sadece düğmeye basın, gerisini biz hallederiz’ sloganıyla da ürünün öz faydasını merkeze alan bir yaklaşımla kolaylık özelliğine vurgu yapmıştır. Şirket aynı zamanda o yıllarda hem öncü firma hem de pazar payı liderliği görevini üstlenmiştir.

1935 yılında yine bir icat olarak değerlendirilebilecek olan Kodachrome adlı renkli fotoğraf makinası filmi ile müşteri değerini arttırma için ürün geliştirme çabasını sürdürmüş ve ürün değişikliğine giderek sahip olduğu rekabet avantajını geliştirme yoluna gitmiştir. Şirket 2. Dünya Savaşı’nın ekonomik açıdan zorlu dönemini askeri ticaret anlaşmaları yaparak geçirmiş, savaş sonrasında yine kuruluşundaki faaliyet alanına dönüş yapmıştır.

1959 yılında, şirket Ar&Ge liderliğinin getirdiği rekabet avantajı ile yine inovasyona gitmiş ve Starmatic modelini çıkarmıştır. Bu yeni model yine ön planda olan kullanım kolaylığı özelliğine vurgu yapmış ve 4 yıl boyunca üretimde kalmıştır. Bu modelin özelliği fotoğrafın kalitesini etkileyen birçok ayarı makinanın kullanıcının yerine kendisinin gerçekleştirmesidir. Kodak 1963 yılında yeni 126 film formatını kullanan Instamatic serisi fotoğraf makinasını piyasaya süren şirket yine düşük fiyat stratejisi ile pazara nüfuz etmiş ve söz konusu modelin birçok taklidi diğer şirketlerce piyasaya sürülmüştür. Şirket böylelikle maliyet liderliği avantajını kullanmak suretiyle potansiyel rakiplerin veya meydan okuyucuların maliyet konusunda önüne geçmiş ve bu yolla değiştirmenin çekiciliğini azaltarak mevcut müşterileri elde tutmayı başarmıştır. Şirket ayrıca bu yeni model serisi ile yeni geliştirdiği ürünü pazara sunma yoluyla tek yönlü çeşitlendirme de gerçekleştirmiştir

1963-70 yılları arasında şirket 50 milyon birimden fazla Instamatic modeli fotoğraf makinası satmıştır. Şirket aynı zamanda çeşitli ihtiyaçlara uygun şekilde ürün hattını çeşitlendirmiş ve pazardaki mevcut ve potansiyel olarak bulunan kullanıcıların ihtiyaçlarını hedef alan çoklu ürün hat uzantıları geliştirme yoluyla seçici talebi teşvik etme yoluna gitmiştir. Instamatic modelinin bilinirliği o denli fazladır ki o yıllarda kullanımı kolay fotoğraf makinalarının jenerik ismi olarak kullanılmıştır. Kodak aynı zamanda bu modelden hatırı sayılır bir miktarı ürün satışlarının düşüşe geçtiği 1970’lerin başında Scott marka kağıt havluların yanında promosyon olarak dağıtmış ve bu yolla hem elindeki stoklardan kurtulmayı başarmış ve aynı zamanda 126 formatında kendi ürettiği fotoğraf makinası filmi için de pazarı genişletmiştir. Şirket bu yolla yoğun perakende uzantısı elde etmek ve ürünle ilintili tamamlayıcı ürünlerin satışını sürdürülebilir kılmak açısından ticari promosyonları kullanmanın önemli bir örneğini sergilemiştir.

Şirket inovasyon olarak sayılabilecek bir lansmanı da 1972 yılında gerçekleştirmiş ve daha küçük kartuş kullanan 110 formatını ve ona uygun olarak da Pocket Instamatic modelini piyasaya sürmüştür. Kartuşun daha küçük olması daha kompakt bir fotoğraf makinasının üretilmesine imkân sağlarken şirket ‘product bundling’ yöntemini kullanarak yeni geliştirdiği formatın pazara penetrasyonunu sağlamıştır. Satılan kutuda fotoğraf makinasının yanında takılıp çıkarılabilir flaş, boyun askısı ve ilk kullanım için bir makara film de birlikte yer alıyordu.

Şirket 80’li yıllarda dijital fotoğrafçılığa ayak uydurmak yerine dijital teknolojinin getirdiği yenilikleri ürettiği filmin kalitesini yükseltmek için kullanmış, yeni döneme geçiş için çok da fazla hazırlık yapmamıştı.

1982 yılında piyasaya çıkardığı Kodak Disc, aslında müşteri odaklı bir ürün olarak piyasaya çıkmıştı ancak ürün planlandığı kadar başarılı olamadı çünkü filmle çekilen fotoğrafların basımı için gerekli olan teknolojik altyapı pahalı olduğu için piyasada yaygınlaşmamıştı ve piyasada bulunan basım cihazlarından elde edilen baskı kalitesi de yeteri kadar yüksek çözünürlükte olmuyordu. Şirketin bu alandaki rakiplerinden Konica ve Fuji ise perakendeci markalara fason üretim yaparak satış ve pazarlama alanındaki maliyetlerden kurtularak benzer ürünlerden daha yüksek kâr elde edebilmişti.

Yine 1980’li yıllarda, Japon firması Fujifilm Amerikan pazarına giriş yaptı ancak Kodak sadece ulusal hassasiyetler üzerinden bir değerlendirme yaparak müşteri sadakatinin korunacağını düşünüyordu. Tutundurma çalışmalarına hız veren Fujifilm 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları sponsorluk haklarını Kodak’ın elinden almayı başarmıştı. Fujifilm aynı zamanda Amerikan pazarının hassasiyetlerinin farkında olduğundan standardizasyon yerine adaptasyon stratejisi izleyerek ve saldırgan bir fiyat stratejisi ile Kodak’ın elindeki pazar payını ele geçirmeye başlamıştı. Kodak ise bunun mukabilinde Japon pazarına girdiyse de Fuji’nin Amerikan pazarında elde ettiği başarının bir benzerini elde edemedi.

1996’da kendi markası ile ilk kez dijital fotoğraf makinası üreten firma,90’lı yıllarda dijital fotoğrafa geçiş stratejisi ile ilgili çok az uygulama yaptı. Film alanında dijital fotoğrafçılık herhangi bir rekabet artışına yol açmıyordu ve makina filmi olmadan yürüyen bir sektörün nelere yol açabileceğini yöneticiler tam olarak anlamamışlardı. Dijital özellikli ve aynı zamanda film kullanan makine fikri istenildiği ölçüde karşılık bulmamıştı ve tüm bu gelişmeler pazar payının Ar&Ge inovasyon liderliğini devralan Sony’ye doğru kaymasını beraberinde getirmişti. Sony aynı zamanda ölçek ekonomisi avantajını da kullanıyordu.

2000’lerin başında fotoğraf filmi satışları iyiden iyiye düşmeye başlamışken, o sırada gerçekleşen 11 Eylül saldırıları Kodak yönetiminin bir kez daha değerlendirme yanlışı yapmasına yol açtı ve saldırgan bir pazarlama stratejisi ile dijitale geçiş trendinin yavaşlatılabileceği düşünüldü. O yıllarda Kodak CEO’su olan Daniel Carp yönetiminde, Kodak daha önce denemediği bir strateji ile niş pazarların belirlenmesi ve bu pazara yönelik bir ürün geliştirmek üzere oldukça yüksek kaynak harcadıkları bir pazar araştırması sonucunda Easyshare modelini piyasaya sürdü.

2000’lerin başında fotoğraf filmi satışları iyiden iyiye düşmeye başlamışken, o sırada gerçekleşen 11 Eylül saldırıları Kodak yönetiminin bir kez daha değerlendirme yanlışı yapmasına yol açtı ve saldırgan bir pazarlama stratejisi ile dijitale geçiş trendinin yavaşlatılabileceği düşünüldü. O yıllarda Kodak CEO’su olan Daniel Carp yönetiminde, Kodak daha önce denemediği bir strateji ile niş pazarların belirlenmesi ve bu pazara yönelik bir ürün geliştirmek üzere oldukça yüksek kaynak harcadıkları bir pazar araştırması sonucunda Easyshare modelini piyasaya sürdü.

Yüksek büyümeye rağmen Kodak dijital fotoğraf makinalarının nasıl metalaştığını öngöremedi ve 2000’li yılların ortalarında birçok firmanın piyasaya girmesi ile birlikte kar marjlarının düşeceğini hissedemedi. Ölçek ekonomisini iyi kullanan firmaların rekabet seviyesini yükseltmesi sonucu Kodak 2000’lerin ortasına değin yüksek satış rakamları yakalasa da maliyetlerin yükselmesi sonucu sattığı her birimden zarar etmekteydi, hala yüksek kar oranlarının olduğu film pazarı da daralmaya başlayınca bu iki faktör hedeflerin altında kâr rakamlarına yol açtı.

Bunun sonucunda hem pazar payı, hem de daralan pazarla birlikte satış rakamları gittikçe azalmaya başladı. 1999’da %27 ile hala pazar lideri olan firma,  2003 yılında %15’e düşmüştü. Yine sırasıyla 2007’de % 9,6 ile 4. ve 2009’da % 7 ile 7. sıraya gerilemişti. 2000’li yılların ortasından itibaren küçülme stratejisi izleyen Kodak, kendisine bağlı bulunan birçok bölümü elinden çıkarmış ancak çöküşü durduramamıştır. Bunun yanında çeşitlendirme stratejisini terkeden şirket daha temel iş alanlarına odaklanma stratejisi benimsemiştir.

Fotoğraf makinası filmi, dijital fotoğraf makinası üretimi gibi uzun yıllardır ürettiği ürünlerin satış ve üretimine son veren ve nihai tüketici yerine B2B üretim ve satışa odaklanan firma toparlanma ve yeniden yapılanma sürecine girmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

1975’de ilk dijital fotoğraf makinasını geliştiren firma bunu kendi fotoğraf filmi üretim ve satışını baltalayacağı düşüncesi ile hayata geçirmedi. O yıllarda yapılacak olan bir kademeli geçiş planı şirketin bugününü kurtarabilirdi. Kodak, 1990’lı yıllarda kaybetmeye başladığı pazar payını ise yine o yıllarda gerçekleştireceği farklı ve değişen müşteri ihtiyaçlarına uygun, müşteri değeri yaratmayı sürdürebilen bir konumlandırma stratejisi ile başarabilirdi. Kodak’ın aynı zamanda olası başarısızlığı gördükten sonra farklılaştırma stratejisini bırakıp, aslında ulaşmak istediği noktaya kendisini taşıyabilme fırsatı daha yüksek olan odaklanmış farklılaştırma stratejisi izlemesi gerekirdi.

Kodak’ın baştan beri bölümlendirmediği pazarı yeni çağ ile farklı müşteri gruplarının farklı ihtiyaçları olduğunu göz önünde bulundurmak suretiyle bölümlere ayırması ve tüm pazara hitap eden bir ürün yerine ihtiyaçlarını daha kolay karşılayabileceği ve pazar payını arttırabileceği bir pazar bölümü üzerinde odaklanması gerekirdi. Kodak’ın fiyatlandırma stratejisi de düşük fiyatlandırma olmamalı ancak prestij fiyatlandırmanın da fiyat hassasiyeti yüksek ürün sunduğu göz önünde bulundurulup, piyasa ortalamasını alması gerekirdi. Firma yakın zamana dek lider ve öncü firma olduğu Amerikan pazarında, var olan müşteri portföyünü kaybetmemeli ve müşteri sadakati avantajını kullanmalıydı.

Kodak aynı zamanda ürünlerinin birçok özelliğini ön plana çıkararak yarattığı bilgi karmaşasına son verip, ürününün en iyi olduğu alanı ön plana çıkarıp tüketiciye net bir mesaj vermelidir. Şirket aynı zamanda satış temsilcilerini de eğitmek suretiyle bu ön plana çıkardığı özelliğin mesajını devamlılığını sağlamalıdır. Bu mesaj şirketin kurulduğu günden bu yana sloganında da yer alan kullanım kolaylığı olmalıdır. Kodak aynı zamanda yeni modellerinin tanıtımını vermek istediği mesaja uygun bir ünlü ile yapmalıdır.

Kodak pazarlamanın yeni ve etkili mecralarından olan interneti de etkili ve verimli kullanmalıdır. Kodak bunun yanında tarihsel geçmişine de vurgu yapmalı, sözgelimi Neil Armstrong’un Ay’da kullandığı fotoğraf filminin Kodak olduğunu hatırlatacak bir reklam kampanyası yürütülebilir. NASA’nın ya da başka bir uzay araştırması proje merkezinin sponsoru olunabilir. Şirket ayrıca ölçek ekonomisi kullanan rakiplerine karşı maliyet dezavantajından kurtulmak için üretim yöntemini değiştirme yoluna gitmeli, üretim tesislerini ekonomik ve siyasal istikrar ve düşük maliyet ve yüksek teşviklerin optimumda buluştuğu noktaya taşımalıdır.

Kaynakça

http://www.kodak.com/ek/US/en/Home.htm

http://en.wikipedia.org/wiki/Eastman_Kodak

•Chunka Mui, ‘How Kodak Failed?http://www.forbes.com/sites/chunkamui/2012/01/18/how-kodak-failed/

‘The last Kodak moment? : Kodak is at death’s door; Fujifilm, its old rival, is thriving. Why?’ http://www.economist.com/node/21542796

•Dave Johnson, ‘Why Kodak failed and how to avois the same fate?’ http://www.cbsnews.com/news/why-kodak-failed-and-how-to-avoid-the-same-fate/  

•David Usborne, ‘The moment it all went wrong for Kodak’ http://www.independent.co.uk/news/business/analysis-and-features/the-moment-it-all-went-wrong-for-kodak-6292212.html

•John C. Dvorak, ‘Failed strategies and the death of Kodak’ http://www.marketwatch.com/story/failed-strategies-and-the-death-of-kodak-2012-08-24

Yorum bırakın