Ödemeler Dengesi

Ödemeler dengesi, geniş anlamıyla, bir ekonomide yerleşik kişilerin diğer ekonomilerde yerleşik kişiler (yurt dışında yerleşikler) ile belli bir dönem içinde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin sistematik kayıtlarını elde etmek üzere hazırlanan istatistiki bir rapordur (TCMB, 2019).

Ödemeler dengesinde 4 ana hesap kalemi mevcuttur.

I-Cari İşlemler Hesabı

II-Sermaye Hesabı

III-Finans Hesapları

IV-Net Hata Noksan

Cari İşlemler Hesabı

Cari işlemler dengesi; ödemeler dengesi bilançosunun dış ticaret, hizmetler, yatırım gelirleri ve cari transferler dengelerinin toplamıdır.

Bir başka deyişle ödemeler dengesini oluşturan ana hesaplardan biri olan cari işlemler dengesi; mal, hizmetler, yatırım gelirleri ve cari transferlerden oluşmaktadır.

Cari açık, gerek literatürde gerekse uygulamada bazen ekonomik büyümenin maliyeti bazen de ekonomik krizlerin nedeni olarak görülür. Cari açık analizlerinde doğrudan yabancı sermaye yatırımları, portföy akımları, dış krediler, dış ticaret akımları ve döviz rezervleri önemli parametrelerdir.

Cari işlemler hesabında bir açık gerçekleşirse bu açığı giderecek şekilde sermaye hesabının fazla vermesi veya cari işlemler hesabı fazla veriyorsa bu fazlalığı giderecek şekilde sermaye hesabının açık vermesi beklenir.

Fakat ödemeler bilançosunda denge her zaman gerçekleşmeyebilir. Bu durumda denkleştirici özelliği olan resmi rezervler hesabı aracılığıyla ödemeler bilançosunda denge sağlanır.

Mesela, cari işlemler hesabında açık oluşuyorsa ve sermaye girişleri ile bu açık giderilemiyorsa, merkez bankasının resmi rezervleri kullanılarak ödemeler bilançosu denkleştirilecektir.

Bu durumda da merkez bankası rezervlerinde bir azalma meydana gelecektir.

Dış Ticaret Dengesi

Cari açık oluşumuna neden olan ve ülkelerin korkulu rüyası olan dış ticaret açığı, ülke dışı alım ve ülke dışı satım faaliyetlerinin dengesizliğinden ötürü oluşmaktadır. Dolayısı ile bir ülkenin ihracatının ithalatından fazla olması, ülke ekonomisinin dış ticaret fazlası olduğu anlamına gelmektedir.

Ticaret Açıklarının Dezavantajları

Uzun vadede, ticaret açıkları hükümet için bir endişe kaynağı olabilir.

En acil ve önemli sorun, ticari dengesizliklerin ekonomik yıkıntıya  yol açabilmesidir. Bir ülkenin ticaret açığı devam ederse, diğer ülkelerin vatandaşları ülkeye yatırım yapmak için paraya erişebilir. Ayrıca, bu durum devam ederse, yabancı yatırımcılar ülkenin servetinin çoğunu kontrol edebilir.

Döviz kurları sabitse, ticaret açıkları daha zarar verici olabilir. Sabit döviz kuru sisteminde ticaret dengesizlikleri daha uzun sürme eğiliminde olduğundan para biriminin devalüasyonu mümkün değildir ve işsizlik oranı dramatik bir şekilde artabilir.

Makroekonomide, ikiz açıklar hipotezi veya ikiz açıklar olgusu, teorik olarak, bir ülkenin hükümet bütçe dengesi ile cari işlemler dengesi arasında güçlü bir nedensellik bağı olduğu gözlemidir.

Ticaret Açıklarının Avantajları

Ticaret açığı, bir ulusun ürettiğinden daha fazlasını tüketmesine izin vermenin bariz bir avantajıdır.

Ticari dengesizlikler, ülkelerin kısa vadede mal kıtlığından ve diğer ekonomik sorunlardan kaçınmasına yardımcı olabilir.Dalgalı döviz kuru sisteminde, ticaret açığı ülkeyi para birimini düşürmesi için baskı altına sokar.

Ticaret dengesizliği olan ülkelerde ülkenin para birimi daha uygun olduğunda ithalat daha pahalıdır. Bu da tüketicilerin ithalat tüketimlerini azaltmalarına ve yerel olarak üretilen alternatiflere yönelmelerine neden olur.

Ülkenin para birimi düştükçe ihracat daha az maliyetli ve denizaşırı pazarlarda daha rekabetçi hale gelir.

Cari İşlemler Hesabı

Birincil gelir dengesi; bir ülke ile dış alem arasındaki ücret ödemeleri ve yatırım gelirlerinin toplamına denir.

Ücret ödemeleri: Gelir kalemi altında Türkiye’den yurtdışına giden çalışanlar/işçiler ile Türkiye’deki yabancı ülke diplomatik misyonlarında görev yapan Türk çalışanlara ödenen ücretler, kaydedilmektedir.

Yatırım Gelirleri: Doğrudan yatırımlar veya portfolyo yatırımlarının gelirlerini (kar, faiz ve temettülerin transferi) kapsamaktadır. (Not: Doğrudan yatırımların ve portfolyo yatırımlarının kendisi “Finans Hesabında” yer alır, gelirleri “Cari İşlemlere” kaydedilir.)

İkincil gelir dengesi; Ülkeler arasında bağış ve hibe şeklinde yapılan karşılıksız transferler, uluslararası kuruluşlara yapılan aidat ödemeleri, yurtdışında çalışan işçilerin gönderdikleri dövizler, sürekli oturmak üzere ülkeye göç edenlerin beraberinde getirdikleri paralar bu hesaba kaydedilir.

Sermaye Hesabı

Üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklardaki değişim (bayilikler, ticari markaların alım ve satımı, bonservis bedelleri) bu hesapta izlenmektedir.

Finans Hesabı

Doğrudan yatırımlar; yatırımcının yerleşik olduğu ekonomi dışındaki bir ekonomide yaptığı fabrika, şirket, banka, alışveriş merkezi vb. uzun vadeli yatırımları kapsamaktadır.

Portföy yatırımları; tahvil, bono, hisse senedi gibi menkul değerlere yapılan yatırımları kapsamaktadır.

Diğer yatırımlar; doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ya da rezerv varlık dışında kalan tüm finansal işlemleri içermektedir. Örneğin ticari krediler, krediler, döviz mevduat hesapları

Rezerv Varlıklar: Merkez Bankası’nın rezervlerindeki değişimi göstermektedir. Rezerv varlıklar, Merkez Bankası’nın altın rezervlerini, döviz rezervlerini ve IMF nezdindeki rezervlerini kapsamaktadır. (Not: Ödemeler dengesinde rezervlerin eksi işaret taşıması rezervlerde artma olduğu anlamına gelmektedir.)

Net Hata ve Noksan Hesabı

Ödemeler Dengesinde her işlem iki kez (alacak ve borç ya da artı ve eksi) kaydedildiği için sonuçta bütün hesapların sıfır çıkması gerekmektedir. Ancak, verilerin farklı kaynaklardan farklı yöntemlerle derlenmesi nedeniyle farklılıklar oluşmakta ve toplam sıfır çıkmamaktadır. Bu sebeple ortaya çıkan fark ters işaretli olarak “net hata ve noksan” adı altında yazılmakta ve ödemeler dengesi dengeye gelmektedir..)

Ödemeler Dengesi Formülü

Ödemeler Dengesi=Cari İşlemler Hesabı + Sermaye Hesabı + Finans Hesabı (Rezerv Varlıklar dahil) + Net Hata Noksan=0

Yorum bırakın